-->

ADALETE TASARIM YOLUYLA ERİŞMEK: HUKUK TASARIMI (LEGAL DESIGN) KAVRAMI

Ar. Gör. Çağrı Mardin

 

Bilindiği üzere 21. yüzyılda teknolojinin akıl almaz bir hızla gelişmesi birçok farklı bilimsel disiplin ve toplumsal olgunun ortaya çıkmasına sebep oldu. Akıllı telefonların ve sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla bilgiye erişimde de görsellik ve grafik tasarım ön plana çıktı. Hayatımızda her zaman var olan tasarımın içinde de “insan odaklı tasarım/kullanıcı deneyimi tasarımı” gibi yeni yaklaşımlar takip edilmeye başlandı. Tasarımın hayatın her alanındaki varlığından hukuk hiçbir zaman azade değildi. Bir başka ifadeyle, çalışmamızda değineceğimiz üzere hukukun içinde de tasarım hep vardı. Ancak son yıllarda yapılan birtakım çalışmalarla hukuki bilgi tasarımı, “legal design” adıyla kavramsallaşmaya başladı. Acaba tasarım ve hukuk nasıl ve ne kadar birbiriyle ilgili? Bu çalışmada legal design kavramını açıklamaya çalışarak hukukun, bilgi teknolojilerinin ve tasarımın kesişim noktalarının izini süreceğiz. Bu izleri takip ederek ilerlediğimiz yolun sonunda ise bizi bir yargısal temel hakkın beklediğini göreceğiz: Adalete erişim!

Hukuk ve Tasarım Nasıl Kesişir?

Tasarım çok geniş bir kavram olup hem tasarlama sürecini hem de süreç sonunda ortaya çıkan sonucu ifade eder[i]. Hukukta tasarım dendiğinde akla Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gelebilir. Anılan Kanun’a göre tasarım ürünleri ilmî eser (m. 2) veya sanat eseri (m. 4) olarak kabul edilerek koruma alına alınmıştır. Bu çalışmada “tasarım” ifadesini FSEK’te yer alan ve tasarlama süreci sonunda ortaya çıkan eserleri karşılamak üzere değil tasarlama sürecini ifade etmek üzere kullanacağız.

Tasarım süreci ürün tasarımı, mimari tasarım, grafik tasarım, web tasarım, sistem tasarımı gibi birçok farklı alt disiplin ve yaklaşımdan oluşmaktadır. Bu farklı dalları hukuk alanında görmek de mümkündür. Örneğin; adliye binaları mimari tasarımın, bazı hukuki müesseseleri tanıtan afiş, broşür vb. materyaller ile bir kanun kitabının kapağı ve hatta rengi grafik tasarımın, mevzuatın ve adliyelerin yer aldığı internet siteleri web tasarımın, UYAP başta olmak üzere kullanılan sistemler bilişim sistemi tasarımının ürünleridir.

[ii]

Diğer yandan, legal design kavramının Türk hukuk öğretisinde henüz bir karşılığı bulunmamaktadır. Aşağıda ifade edileceği üzere legal design kavramı son derece geniş olup birçok anlama gelebilmektedir. Yabancı hukuklarda da sınırları net bir şekilde çizilmiş değildir. Kavramın kendine özgü çok anlamlılığını korumak adına Türkçede “hukuk tasarımı” ifadesinin kullanılmasının uygun olduğu kanısındayız. Ne var ki geniş anlamda “hukuk tasarımı” ifadesi yukarıda verdiğimiz tasarım örneklerinin bütününü kapsayacak bir çağrışım yapmaktadır. Bu nedenle hukuk tasarımının kendisinin değil de “hukuki bilgi tasarımının” yeni bir kavram olduğunu söylemek belki daha doğru olacaktır. Çalışmamızda çoğunlukla “hukuk tasarımı” ifadesini dar anlamda “hukuki bilgi tasarımı” anlamına gelmek üzere kullanacağız.

Hukuk Tasarımı (Legal Design) Nedir?

Hukuk tasarımı (legal design) kavramının yerleşik bir tanımı henüz yapılmış değilse de temel olarak, hukuki sorunları ve hukuktaki yenilikleri çözmeyi hedefleyen, farklı tasarım disiplin ve anlayışlarından yararlanan insan odaklı disiplinler arası bir yaklaşım olduğu söylenebilir[iii]. Bütünsel bir yöntem olan hukuk tasarımı, tasarım fikirleriyle hukuki sorunları birleştirir[iv]. Hukuki iletişimi kolaylaştırmayı, daha “kullanıcı dostu” ve etkin hâle getirmeyi amaçlar[v]. Ayrıca hukuk tasarımı, içinde bilme, analiz, sentez ve yaratım dinamiklerini barındıran ve tasarım odaklı düşünceye (design thinking) dayanan bir problem çözme metodu olarak da tanımlanmıştır[vi]. Daha basit bir ifadeyle hukuk tasarımı, görselleştirme yoluyla tamamen metin ağırlığına dayalı hukuki süreçleri anlaşılır hâle getirmeyi amaçlayan bir tasarım yöntemidir. Yazılı anlatımla grafikleri birleştiren bu tasarım yöntemi, hukuki bilgiyi daha erişilebilir ve işlevsel kılmaktadır[vii]. Çünkü görsel unsurlar; sadece düz metnin sağlayamayacağı bütünsel bir anlayış gelişmesine, karmaşık kavramların basit ve anlamlı bir görünüme kavuşturulmasına, sentez ve analiz yapılarak öğrenilen bilgilerin daha iyi akılda kalmasına katkı sağlamaktadır. Nitekim bilimsel çalışmalar görsel unsurların yer aldığı metinlerdeki bilgilerin, salt metinlerde olanlara göre daha iyi öğrenildiğini ortaya koymuştur[viii]. Görüldüğü üzere hukuk tasarımı (özelde hukuki metinlerin genelde tüm hukuki süreçlerin tasarımı) daha etkili bir hukuki sistem oluşmasına ve hukukçu olmayanların gerekli hukuki bilgileri daha iyi anlamasına hizmet eder. Hukuk tasarımının merkezinde insan vardır. Burada bahsi geçen “insan odaklı yaklaşım”, hukuk tasarımına özgü bir anlayış olmayıp son yirmi yıl içinde ortaya çıkan bir tasarım ekolüdür. Buna göre insan odaklı tasarım, yeni çözümler geliştirmeye yönelik deneysel ve tekrarlayan bir yaklaşımla kullanıcı deneyimini birleştirmeyi amaçlayan bir tasarım metodolojisidir[ix]. Kullanıcı deneyimi tasarımı olarak da ifade edilen insan odaklı tasarım anlayışında, herhangi bir ürün, hizmet veya sistemin tasarım sürecini belirleyen temel sorular şunlardır: Kolay bir şekilde kullanılabiliyor mu? Kullanıcılara önem veriliyor mu[x]? Buradan yola çıkarak insan odaklı tasarım yaklaşımını hukuka uyguladığımızda sormamız gereken soruların şunlara dönüştüğünü söylemek mümkün hâle geliyor: Bireyler haklarını kolay bir şekilde kullanabiliyor mu? Haklarının korunması önemseniyor mu? Kısacası, bireyler adalete erişebiliyor mu?

Hukuk Tasarımı Nasıl Somutlaşır? 

Dar anlamda hukuk tasarımı, yani hukuki bilgi tasarımı, haklara ilişkin rehberler hazırlanması, sözleşmelerin görselleştirilmesi[xi] gibi alanlar başta olmak üzere genel olarak hukuki metinlerin daha anlaşılabilir hâle getirilmesini amaçlar. Hukuk tasarımında kesin kurallar olmamakla birlikte tasarım süreci; gözlemle ihtiyaçların tanımlanması, basit bir dille iletişim kurulması, ihtiyaçların uyarlanması ve hukuki bilgilerin grafik ve metinlerle uygun ölçüde harmanlanması gibi adımlar izlenerek yürütülmektedir[xii]. Hukuki metinlerin görselleştirilmesinde çoğunlukla grafik, ikon, şema, yol haritası, kulvar gibi tasarım araçları kullanılmaktadır[xiii].

Hukuk tasarımının daha somut bir şekilde anlaşılması için özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılmış kimi örnek çalışmalar incelenebilir. Örneğin Stanford Üniversitesi Hukuk Tasarımı Laboratuvarı’nın proje çıktılarından biri trafik mahkemesine ilişkin görsel rehberdir. Bu rehberle, bireylerin trafik mahkemesi huzuruna çıkmadan neler yapabilecekleri ve para cezalarına ilişkin hakları görselleştirilerek anlatılmıştır[xiv].

Bir başka çalışma, New York’ta Kent Pedagoji Merkezi’nin yürüttüğü “Sokak Satıcıları Projesi”dir. Proje, sokak satıcılarının, kendilerine ilişkin mevzuatın özellikle ana dili İngilizce olmayanlarca anlaşılmasının çok zor olması nedeniyle farkında olmadan mevzuata aykırı davranmalarından dolayı maruz kaldıkları para cezalarından ve ağır sonuçlardan korunması amacıyla geliştirilmiştir. Sokak satıcıları için hak ve yükümlülüklerini içeren, basit bir dil ve çeşitli grafiklerden oluşan bir rehber tasarlanmıştır[xv].

Hukuk Tasarımı Adalete Erişimi Nasıl Kolaylaştırır?

Hukuk devletinde etkin hukuki korumanın gereklerinden biri, temel bir insan hakkı olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ile Anayasa’nın 36. maddesiyle güvence altına alınan adil yargılanma hakkının sağlanmasıdır. Adil yargılanma hakkı bağlamında etkin hukuki korumanın gerçekleşmesinde ilk adım ise mahkemeye erişimdir[xvi]. Ancak adalete erişim kavramı, mahkemeye erişimi içermekle birlikte daha geniş bir kapsama sahiptir. Günümüzde adalete erişim; avukata, notere, hakeme, arabulucuya, mahkeme binasına, duruşma salonuna, doğru hukuki bilgiye, etkin hukuki korumayı sağlayacak bir yargılama usul ve düzenine, hakkın fiilen yerine getirilmesini sağlayacak bir cebrî icra sistemine erişimi içermektedir[xvii]. Geniş bir kavram olan adalete erişimin bireyler arasındaki görünümleri de farklı olabilir. Örneğin kimileri için ücret almayacak bir avukata, adliye danışmanına veya arabulucuya ulaşmayı ifade ederken, kimileri için gerekli hukuki bilgiye kütüphaneden ya da internetten ulaşmak anlamına gelebilir[xviii]. Bunların sağlanabilmesi için de adalete erişimin önündeki engellerin kaldırılarak kolaylaştırılması zorunludur. İşte hukuktaki bu amaç ile tasarımdaki insan odaklı tasarım yaklaşımı birbiriyle tam da bu noktada kesişir. İnsan odaklı yaklaşımı esas alan hukuk tasarımı (gerek dar anlamda hukuki bilgi tasarımı gerekse geniş anlamda hukuk tasarımı), bireylerin adalete daha kolay erişebilmesini amaçlar. Örneklemek gerekirse; hukuki bilgi tasarımıyla hukuki metinlerin okunabilir ve hukukçu olmayanlarca da anlaşılabilir hâle getirilmesi, bilişim sistemi tasarımıyla UYAP vb. sistemlerin kolaylaştırılması ve yaygınlaştırılması, adalete erişimin önündeki engellerin aşılmasında tasarımın rolünü gösterir niteliktedir.

Sonuç Yerine

Hukuk, dinamik bir yapıya sahip olmasına rağmen çoğu zaman bilgi teknolojilerinin gelişme hızını yakalayamamaktadır. Hukukun gelişen bilimsel koşullara ve değişen toplumsal ihtiyaçlara uyum sağlayamaması, birçok sorunun yanında, adalete erişimin önünde engellerin oluşmasına da sebep olmaktadır. Oysa adalete erişim adil yargılanma hakkının bir parçası olarak korunması gereken bir insan hakkıdır. Bu nedenle adalete erişimin önündeki engellerin aşılmasına yönelik düzenlemeler yapılması, etkin hukuki korumanın gereklerindendir. Bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişim hukuki kavramların anlamlarını da değiştirebilmektedir. Bugün için hukuki bilgiye erişimin, adalete erişimin bir parçası olduğu ve aynı zamanda erişilen hukuki bilginin doğru ve anlaşılır olması gerektiği kabul edilmektedir. Hukuk tasarımı ise hukuki bilgilerin daha anlaşılır hâle getirilmesine ve böylece daha etkili bir hukuk sisteminin oluşmasına hizmet etmektedir. İnsan odaklı tasarım anlayışına dayanan hukuk tasarımı, adalete erişimin önündeki engelleri bertaraf edici bir işleve sahiptir. Günümüzdeki gelişmeler karşısında, yan yana gelmesi belki yadırganan “hukuk” ve “tasarım”ın, aslında birbirinden uzak olmadığını ve doğru bir şekilde birleştirildiğinde adalete erişimi kolaylaştıracağını kabul etmenin zorunlu olduğu kanaatindeyiz.

 

Dipnotlar

[i] TDK Sözlüğü’nde yer alan tanımlar için bkz. https://sozluk.gov.tr/

[ii] UYAP vatandaş portal ekranında dava açılmasının adımları için bkz. https://vatandas.uyap.gov.tr/

[iii] https://medium.com/legal-design/breaking-it-down-how-legal-design-uses-various-design-disciplines-193750ab96b9

[iv] Astrid Kohlmeier, “What is Legal Design Thinking? A Guide for Legal Professionals”, Bkz. https://www.legalfestival.com/blog/what-is-legal-design-thinking-a-guide-for-legal-professionals

[v] Gerlinde Berger-Walliser; Thomas D. Barton; Helena Haapio, “From Visualization to Legal Design: A Collaborative and Creative Process”, American Business Law Journal 54, no. 2, Summer 2017, s. 347-392, s. 363.

[vi] Veronique Fraser; Jean-Francois Roberge, “Legal Design Lawyering: Rebooting Legal Business Model with Design Thinking”, Pepperdine Dispute Resolution Law Journal 16, no. 2, 2016, s. 303-316, s. 306.

[vii] Berger-Walliser, Barton, Haapio, s. 364.

[viii] Peter Robinson, “Graphic and Symbolic Representation of Law: Lessons from Cross-Disciplinary Research”, eLaw Journal 16, no. 1, 2009, s. 53-83, s. 65-66.

[ix] Margaret Hagan, “A Human-Centered Design Approach to Access to Justice: Generating New Prototypes and Hypotheses for Interventions to Make Courts User-Friendly”, Indiana Journal of Law and Social Equality 6, no. 2, 2018, s. 199-239, s. 200-202.

[x] Hagan, s. 202. Ayrıca bkz. Richard Buchanan, “Design Research and the New Learning”, Design Issues: 17, no. 4, Autumn 2001, s. 3-23.

[xi] Çeşitli örneklerin derlemesi için bkz. https://www.sinerjik.org/2019/09/legal-design-tasarim-hukuki-mevzulara-burnunu-sokarsa/

[xii] Berger-Walliser, Barton, Haapio, s. 365.

[xiii] Berger-Walliser, Barton, Haapio, s. 373-379.

[xiv] Görsel için bkz. http://justiceinnovation.law.stanford.edu/projects/visual-self-help/

[xv] Berger-Walliser, Barton, Haapio, s. 386. Burada kullanılan görsel ve rehberin tamamı için bkz. https://urbanomnibus.net/2009/05/making-policy-public-vendor-power/

[xvi] Mine Akkan, Medeni Usul Hukukunda Etkin Hukuki Koruma, MİHDER 2007/1/6, s. 29-68, s. 37.

[xvii] Roland Penner, “Access to Justice and Law Reform”, Windsor Yearbook of Access to Justice 10, 1990, s.  338-350, s. 338.

[xviii] Ronald T. Y. Moon, “Access to Civil Justice: Is There a Solution”, Judicature 88, no. 4, January-February 2005, s. 155-157, s. 156.

 

Paylaş